Bu su arıtma çözümlerinin açıklamaları, evde veya iş yerinde içme sularındaki ya da potansiyel kirleticilerden korunmak isteyen kişiler için tasarlanmıştır.
Su arıtma sistemlerini incelemeye başlamadan önce dikkate alınması gereken ilk şey, evinize sağlanan suyun kalitesidir—ister bir belediye içme suyu sağlayıcısından ister özel bir su kaynağından gelsin. Sıfırdan başlıyorsanız, içme suyunda genellikle bulunan kirleticilerin hangi seviyelerde risk oluşturduğunu ve özellikle sizin içme suyunuzda ne durumda olduğunu anlamak için ciddi bir araştırma yapmanız gerekecektir. Belediyeden sağlanan su kaynakları zararlı kirleticilere maruziyeti en aza indirmek için düzenlenmiştir. Ancak, özel su kaynakları düzenlenmez ve herhangi bir seviyede herhangi bir kirletici içerebilir.
Eğer içme suyunuzu arıtmaya karar verirseniz, ihtiyaçlarınıza en uygun çözümü belirlemeniz gerekecek. Bilinçli bir karar verebilmek için aşağıdaki altı öneriyi dikkate alabilirsiniz:
1. Günlük Su Tüketimi
Günlük olarak içme ve yemek pişirme için ne kadar arıtılmış su kullanacağınızı belirleyin. Örneğin, dört kişilik bir aile muhtemelen günde 12-24 litre arasında su tüketecektir. Eğer şu anda bir filtreleme sistemi kullanmıyor veya şişelenmiş su tüketiyorsanız, bu miktarı planlamanız önemlidir.
2. Kirleticileri Belirlemek
Suyunuzda hangi kirleticilerin bulunduğunu (ve hangilerinin zaman zaman ortaya çıkabileceğini) öğrenin. Bunu kesin olarak bilmenin tek yolu, su sağlayıcınızdan bir rapor talep etmek veya suyunuzu test ettirmektir.
3. Çıkarmak İstediğiniz Kirleticiler
Hangi kirleticilerden kurtulmak istediğinize karar verin. En iyi korumayı sağlayan, düşük bakım gerektiren ve uygun maliyetli bir çözüm bulmaya çalışın, hatta şu anda suyunuzda bulunmayan kirleticiler için bile önlem alabilirsiniz. Bu listeyi oluştururken, her bir kirleticinin sağlık üzerindeki etkilerini ve risk toleransınızı göz önünde bulundurun.
4. Etkili Çözümleri Değerlendirin
Endişe duyduğunuz mevcut ve potansiyel kirleticileri etkili bir şekilde ortadan kaldırabilecek su arıtma çözümlerini dikkatlice değerlendirin. Her bir yöntemin hangi kirleticilere karşı etkili olduğunu öğrenmek, doğru seçimi yapmanızı kolaylaştırır.
5. Maliyetleri Hesaplayın
Düşündüğünüz çözümlerin hem başlangıç maliyetini (bazı sistemler için yüksek olabilir) hem de devam eden maliyetlerini değerlendirin. Örneğin, damıtıcılar veya şişelenmiş su uzun vadede pahalıya mal olabilir. Önümüzdeki 10 ila 40 yıl içinde içme, yemek pişirme ve yiyecek yıkama için ne kadar saf suya ihtiyaç duyacağınızı hesaplayarak toplam maliyeti göz önünde bulundurun.
6. Ürünün Değeri
Ürün, reklamda belirtilen performansı sunmak için sertifikalandırılmış mı? Güvenilir bir sertifikasyona sahip mi? Ürün, güvenli, lezzetli ve uygun maliyetli bir su sağlıyor mu? Bakım gereksinimi minimum düzeyde mi? Sertifikasyon genellikle maliyeti artırabilir, ancak doğru bir ürün seçimi için gereklidir.
Su Arıtma ve Dezenfeksiyon Arasındaki Fark
İki önemli terim sıklıkla karıştırılır:
- Su Arıtma: Kirleticilerden kurtularak temizleme işlemi. Bu terim, su kaynağından belirli kirleticilerin çıkarılmasını ifade eder. Etkili tüm arıtma yöntemleri belirli bir düzeyde arıtma sağlar, ancak yalnızca bazıları suyu dezenfekte eder.
- Su Dezenfeksiyonu: Mikroorganizmaların kimyasal veya fiziksel ajanlar yoluyla öldürülmesi veya uzaklaştırılması. Bu işlem, su kaynağındaki biyolojik kirleticileri (kistler, bakteriler, virüsler, protozoalar vb.) öldürmek veya uzaklaştırmak için kullanılır. Ancak dezenfekte edilen su, diğer kirleticilerle kirlenmiş olabilir ve bu kirleticiler dezenfeksiyon sırasında suya eklenebilir. Örneğin, klorlama işlemi suya her zaman klor ve sıklıkla yan ürünler (trihalometanlar, örneğin kloroform) ekler. Uzun süre kaynatmak ise inorganik ve uçucu olmayan kirleticileri yoğunlaştırabilir.
Sterilizasyon, tüm mikroorganizmaları öldürme veya uzaklaştırma sürecini ifade eder.
Yorum Bırakın